Eylül ayı itibariyle birçok çocuk ilk kez okula başlayacak. İlk kez bu kadar uzun saatler…

Eyvah! Çocuğum İçe Kapanık! Ne Yapacağım Şimdi?
“Çocuğum çok çekingen, kimseyle konuşmuyor. Onun için dışarı çıkmak, yeni insanlarla tanışmak ve hatta yan komşumuza selam vermek bile çok zor. Ne zaman biri ona baksa, onunla konuşmaya kalkışsa arkama saklanıyor, endişe ve panik içinde. Bu durum beni çok üzüyor. Öğretmenleri okulda da benzeri şeyler yaşadığından bahsediyor. Derste söz almıyor, kendisine sorulan soruları yanıtlamakta zorlanıyor.”
Bu ve benzeri ifadeler size tanıdık mı? Yazılanları okurken içinizden “Sanki bizim çocuğu anlatıyor.” dediğiniz oldu mu? Eğer öyleyse bunu okumaya devam edin, belli ki çocuğunuzun zorlandığı konular var ve desteğe ihtiyaç duyuyor.
Çocuklarda Görmezden Gelinen Sorunlar: İleri Dönemdeki Kaygıların Temelleri
Okul öncesi dönemden ergenlik dönemine ve hatta daha sonraki yıllarda bile çocuk ve ergenlerde sıklıkla iletişim problemlerine, sosyal etkileşim sorunlarına, içe kapanıklık ve çekingenlik konularına rastlıyoruz. Böylesi durumlarda ebeveynler yaşanan bu sorunun zaman içerisinde, çocuk yaş aldıkça geçeceğine dair varsayımlarda bulunabiliyor ve bir destek almak konusunda çekimser yaklaşabiliyorlar. Burada atlanan birkaç nokta oluyor. Öncelikle çocuğun yaşadığı her zorluğun dikkate ve ilgiye değer olduğu ve mutlaka çözüm için gereken adımların atılması gerektiği bilinmelidir. Neredeyse hiçbir sorun kendiliğinden, hiçbir çaba göstermeksizin ortadan kaybolmayacaktır. Öte yandan çocuğun yaşadığı sorun ortadan kalksa dahi çok yüksek olasılıkla ya farklı bir zamanda tekrar ortaya çıkmakta ya da çocuğun yaşadığı problem şekil veya form değiştirerek kendini başka bir sorunun kılıfında göstermektedir. Örneğin okula adaptasyon sürecinde çokça zorlanmasına rağmen gereken psikolojik desteği alamayan çocuk bir şekilde okula alışmış olsa da ilerleyen zamanlarda üzeri kapanan bu sorun kendini farklı konudaki bir kaygı sorunuyla gösterebilir.
Peki Bu Durumda Ne Yapmak Gerekir?
Her şeyden önce bilmemiz gereken bir şey var: çocuğunuzu iletişime geçmeye zorlamak, onu konuşmaya diretmek hiçbir fayda vermeyecek. Çocuğunuz zaten kaygılı, zaten zorlanıyor. Onu en güvendiği kişi yani ebeveyni olarak desteklemek yerine daha da zorlamak sadece daha fazla gergin hissetmesine sebep oluyor. Bunun yerine çocuğunuzun yaşadığı zorluğu anladığınızı ve hissettiğinizi ifade etmeniz ve bu konuda onun yanında olduğunuzu söylemeniz ona çok iyi gelecek. Çokça kaygılandığı anlarda ona nelerin iyi geldiğini keşfetmek ve onu zorlayan şeyin tam olarak ne olduğunu şefkatle anlamaya çalışmak da son derece güven veren ebeveyn davranışları arasında.
Elbette en sağlıklı ve doğru çözüm psikolog desteği almak olacaktır. Çocuğunuzun yaşadığı sorunu tetikleyen ve sürdüren sebepleri öğreneceğiniz ve onu yatıştıran kaynakları keşfederek sorunu çözmeye yönelik müdahaleler alacağınız bir psikolojik danışmanlık süreci her çocuğa iyi gelecektir.